DİYABET CERRAHİSİ

Şeker hastaları Tip 2 diyabet hastasıysa, belli düzeyde insülin rezervi ve aktivitesi varsa, insülini üreten beta hücrelerine zarar verici maddelerin normal olması halinde, kan şekeri ya da diğer metabolik sendrom bileşenleri yani kilo fazlalığı, yüksek tansiyon, kolesterol gibi değerlerin kontrol altında tutulamaması gibi etkenlerde ameliyat kararı alınması gerekir

Tip2 diyabet hastalarının bu ameliyattan göreceği faydalar tamamen kendi rezervleri ve aktiviteleriyle belirlenir. Hastada bulunan insülin rezervinin miktarı ve yeteri kadar aktivitede bulunması durumunda ameliyat yüksek bir başarı seviyesine ulaşır. Fakat diyabet hastalığının sinirsel, hormonal ve psikojenik temelleri bulunmaktadır. Yapılan ameliyat diyabetin sadece hormonal tarafını tedavi etmektedir. Bu yüzden hormonal açıdan kontrol altında olan hasta herhangi bir sebeple üzülse, sevinse ya da sinirlense kan şekerinde dalgalanma meydana gelebilir. Bunlar her insanda olabilen bir tepki olsa da şeker hastalarında daha şiddetli yaşanır. Yapılan ameliyat bu dalgalanmaların daha hafif seyretmesini ve daha kısa sürmesini sağlar.

Metabolik cerrahi ameliyatlarından sonra hastalarda 10 yıl kadar kontrol sağlanabilir. Bu sürenin sonunda yapılan ameliyatın etkinliği azalır. Bunun sebeplerinden biri hastanın yaşlanması ve dolayısıyla kas kitlesinin ve aktivitesinin azalmasıdır. Diğer etken ise metabolik hızın yavaşlamasıdır. Metabolik cerrahi ameliyatlarında vücutta insülin harcama hızı düşürülür. Ancak her geçen yıl insülin rezervlerinin fonksiyonları azalmaya devam eder. Vücut bir nevi insülin rezervlerini daha ekonomik bir şekilde kullanır. Ameliyattan sonra hastaların uygulayacağı belirli bir diyet bulunmamaktadır. Ancak ameliyat sonrasında beslenmeyle ilgili bazı önemli değişiklikler olur. Ameliyat olan kişiler fazla acıkmazlar. Hastaların yemeklere bakış açısı ve tercihleri değişir. Öğünlerinde porsiyonlarını uygun tutarlar ve tükettikleri besinlerle daha uzun süre tok kalabilirler. Hastalar isteseler bile ameliyattan sonra fazla yemek yiyemezler.

Diabet hastalığı ölüme sebep olan hastalıkların başında gelmektedir. Kalp krizi, inme böbrek yetmezliği diabet hastalarında çok yüksek oranda görülür. Diabet cerrahisi geçiren hastalarda bu beklenen ölüm riski ciddi oranda azaldığı gösterilmiştir.

Tabi ki diabet cerrahisi büyük bir operasyondur ve kendine ait risk ve komplikasyonları mevcuttur.Diger ameliyatlarda oldugu gibi kompikasyon orani %10 dur. Enfeksiyon´kanama,anestezi kaynakli sorunlar erken dönemde yasanabilir ama diabet hastalığının devamı halinde oluşacak komplikasyonlar ile kıyaslandığında diabet cerrahisinde uzman ve tecrübeli  ekipler tarafından yaplıan ameliyat riski çok daha minimum bir risktir. Geç dönemde çıkabilecek sorunların en önemlisi ameliyatın yapıldığı deliklerde ya da içerde fıtık gelişimidir. Bazı hastaların da safra kesesinde çamur ya da taş meydana gelebilir. Bu komplikasyonların oranı düşük olsa da, yine de bazı önlemler alınmaktadır. Ameliyat sırasında hastaların safra kesesinde ödem, yapışıklık, şişme gibi etkiler görülürse, safra kesesi alınabilir.

Her diabetli hasta, kendi risklerini ve diabet cerrahisi risklerini karşılaştırıp bir karar vermelidir.

  • Tip 2 diyabet
  • Koroner arter hastalığı
  • Hipertansiyon
  • Kalp yetmezliği
  • Uyku apnesi
  • Solunum bozuklukları
  • Gastroözofageal reflü
  • Depresyon
  • Kısırlık
  • Adet düzensizlikleri
  • Osteoartrit
  • Varis
  • Beyin kanaması ve Felç
  • Safra kesesi taşı
  • Meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri gibi bazı kanserler
  • İdrar inkontinansı
  • Uyku bozuklukları
  • Doğum zorlukları
  • Polikistik over sendromu
  • Aşırı kıllanma
  • Toplumsal uyumsuzluk
  • Metabolik sendromu
  • İnsulin direnci
  • Kolesterol ve lipid yüksekliği

7 Gün 24 Saat yanınızdayız.
Doktorlarımız ve uzman kadrolarımız ile 7/24 online iletişime geçebilirsiniz.
Obezite cerrahisi ile ilgili tıbbi süreçler, ameliyat sonrası beslenme nasıl olmalı, hangi egzersizleri yapmalıyım bunun gibi bir çok konuda bilgilere anında ulaşabilirsiniz.

Op. Dr. Mustafa Erol 1964 yılında Mersin’de doğdu. 1989 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Devamı…

© 2021 Copyright Op. Dr. Mustafa EROL Tüm Hakları Saklıdır.

İletişim